İngilizce Hastalık İsimleri, Anlamları ve İlgili Cümleler

Yurt dışına gitmeyi planladığımız andan itibaren aklımıza gelen ilk sorular ‘’Hastalandığımda ne yapacağım?’’ ya da ‘’Hastalandığımda kendimi nasıl ifade edeceğim?’’ şeklindedir. Bu nedenle İngilizce hastalık isimlerini bilmek, yaşanan olası bir hastalık durumunda daha rahat tedavi görmemize yardımcı olacaktır.Bu içeriğimizde sizlere İngilizce hastalıklar ile ilgili cümleler verilecek, aynı zamanda İngilizce hastalıklar ve öneriler de değinilecektir.

Yurt dışına gitmeyi planladığımız andan itibaren aklımıza gelen ilk sorular ‘’Hastalandığımda ne yapacağım?’’ ya da ‘’Hastalandığımda kendimi nasıl ifade edeceğim?’’ şeklindedir. Bu nedenle İngilizce hastalık isimlerini bilmek, yaşanan olası bir hastalık durumunda daha rahat tedavi görmemize yardımcı olacaktır.

İNTER İNGİLİZCE

İNGİLİZCE KONUŞMA UYGULAMASI

  • Amerikalı native eğitmenlerle,
  • Seviyene uygun programla,
  • Seçtiğin eğitmenle seçtiğin saatte,
  • Konuşmak istediğin konuyla,
  • Her ders sonrası değerlendirmeyle
  • İNGİLİZCE KONUŞMAYA BAŞLA!
Android: İngilizce Konuşma Pratiği | iOS: İngilizce Konuşma Pratiği

Bu içeriğimizde sizlere İngilizce hastalıklar ile ilgili cümleler verilecek, aynı zamanda İngilizce hastalıklar ve öneriler de değinilecektir. Artık yurt dışına gittiğinizde kendinizi daha rahat ifade edebilir ve bir aksilik durumunda rahatlıkla tedavi olabilirsiniz.

İngilizce Hastalıklarla İlgili Tavsiye Cümleleri

İngilizce hastalıklar ile ilgili tavsiye cümlelerini öğrenmeden evvel bir konuda karşı tarafa tavsiye verirken İngilizce Should kalıbını bilmeniz gerekmektedir.

Konuşma sırasında biri size hastalığından söz ederken ona tavsiye verme ihtiyacı duyabilirsiniz. İşte bu gibi durumlarda kullanılan ‘’should’’, karşınızdaki kişiye olumlu yönde tavsiyeler vermek istediğiniz olay ya da durumlarda yaygın olarak yer almaktadır. Anlam olarak –meli/-malı anlamına gelen ‘’should’’, bir şeyin yapılması gerektiğini karşı tarafa ifade etmektedir.

Aynı şekilde bir hastalıkla ilgili yapılmaması gereken bir olay ya da eylemde ‘’shouldn’t’’ kullanılmaktadır. Örneğin grip olan birine ‘’Evden dışarı çıkmamalısın’’ derken ‘’shouldn’t’’, ‘’Dinlenmelisin’’ derken ise ‘’should’’ yardımcı fiili kullanılmaktadır.

Should yardımcı fiilinin cümle içindeki kullanımı ise diğer tüm İngilizce cümle kurma kalıplarında olduğu gibi önce özne ardından yardımcı fiil ve fiil düzeni şeklindedir. Bahsedilecek olan fiilin yalın hali kullanılarak cümle oluşturulmalı ve ardından varsa nesne cümleye eklenerek cümle tamamlanmalıdır.

Aşağıdaki should shouldn’t hastalıklarla ilgili cümleler ve anlamlarını inceleyebilirsiniz:

  • Diş ağrısı: Toothache

A: I’ve got a toothache. The pain is killing me. What should I do?
A:Dişim ağrıyor. Ağrı beni öldürüyor. Ne yapmalıyım?

B: You should clean your teeth more frequently. You shouldn’t eat sugary foods and you should go to dentist.
B: Dişini daha sık temizlemelisin. Şekerli yiyecekler yememelisin ve dişçiye gitmelisin.

  • Baş ağrısı: Headache

A: So annoying… Now I get a headache whenever I use the computer! What should I do?
A: Çok sinir bozucu… Ne zaman bilgisayarı kullansam başıma ağrılar giriyor. Ne yapmalıyım?

B: You have to use the computer less. You should rest.
B: Bilgisayarı daha az kullanmalısın. Dinlenmelisin.

  • Mide bulantısı: Feeling nauseous

A: I am not feeling so good. I am feeling nauseous.
A:Kendimi pek iyi hissetmiyorum. Midem bulanıyor / mide bulantısı çekiyorum.

B: Get well soon. If you will drink mint and lemon tea, it might help you to avoid the feeling. You should take the stomach pill regularly.
B: Geçmiş olsun. Eğer nane limon çayı içecek olursan, bulantı hissinin geçmesine yardımcı olabilir. Mide hapını düzenli içmelisin.

  • Suçiçeği: Chicken pox

A: My daughter has chicken pox. Do you have any advice for the situation?
A: Kızım suçiçeği geçiriyor. Bu durum ile ilgili bir önerin var mı?

B: Yeah, she should just take her medicine properly and do not scratch much.
B: Evet, ilaçlarını düzenli almalı ve çok fazla kaşınmamalı.

  • Fever: Ateş

A: Mom has a fever. What should I do?
A: Annemin ateşi var. Ne yapmalıyım?

B:Get well soon. She should take a warm shower. She should drink antipyretic drugs.
B: Geçmiş olsun. O, ılık bir duş almalı. Ateş düşürücü ilaç içmeli.

  • Sore throat: Boğaz ağrısı

A: I have got sore throat. What should I do?
A: Boğazım ağrıyor. Ne yapmalıyım?

B: You should drink something warm. I’ll make you herbal tea. You should use that lozenge.
B: Ilık bir şeyler içmelisin. Sana bitki çayı yapayım. Şu pastili kullanmalısın.

  • Grip: Flu

A: I think I might be coming down with the flu. Any advice for me?
A: Sanırım ben grip oluyorum. Bana bir önerin var mı?

B: Oh, not good. Get some rest and get vitamins, there is nothing you can do.
B: Oh, kötü bir durummuş. Biraz dinlen ve vitamin al, başka yapabileceğin bir şey yok.

  • Tansiyon: Blood pressure

A: I have high blood pressure.
A: Yüksek tansiyonum var.

B: You should drink lemon water. You should wash your hand and face. You should rest.
B: Limonlu su içmelisin. Elini yüzünü yıkamalısın. Dinlenmelisin.

  • Sinüzit: Sinusitis

A:I have a terrible headache. I have a sinusitis. What can I do, can you help?
A: Başım çok ağrıyor. Sinüzitim var. Ne yapabilirim, yardım eder misin?

B: You should drink this medicine. You shouldn’t keep your hair wet again.
B: Şu ilacı içmelisin. Bir daha saçlarını ıslak tutmamalısın.

İngilizce Başım Ağrıyor Nasıl Denir?

İngilizcede başım ağrıyor demek için ilk etapta baş ağrısı sözcüğünün İngilizce anlamını bilmek gereklidir. İngilizcede baş ağrısı headache olarak kullanılmaktadır. Aşağıda İngilizce başım ağrıyor demek için verilen alternatif cümleleri inceleyiniz:

  • I have got a headache.

‘’Başım ağrıyor.’’ anlamına gelen bu cümle, kişinin en temel şekilde başının ağrıdığını ifade ederken yaygın olarak kullanılmaktadır.

  • I have got a splitting headache.

‘’I have got a splitting headache. ‘’cümlesinde ise, karşımıza çıkan splitting kelimesi baş ağrısıyla ilgili bir ayrıntıyı belirtmek için kullanılmaktadır. Bu kelime eklendiğinde cümlenin çevirisi ‘’Şiddetli bir baş ağrım var / başım şiddetli bir biçimde ağrıyor’’ anlamına gelmektedir.

  • I feel a headache coming on.

‘’I feel a headache coming on.’’  cümlesi, ‘’Başım ağrıyacak gibi / Baş ağrısının geldiğini hissediyorum.’’ şeklinde bir anlama gelmektedir. Burada şiddetli bir ağrı olmasa da, hafif bir baş ağrısından söz etmek mümkündür.

  • My head aches.

Bu cümle ise en temel çevirisiyle ‘’Başım ağrıyor.’’ anlamındadır. Bu kalıp da İngilizcede baş ağrısını anlatırken yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak verilen diğer üç tip cümle örneklerini de baş ağrısını ifade ederken rahatlıkla dile getirebilir ve başınızın ağrısını karşı tarafa aktarabilirsiniz.

İngilizce Hastayım Nasıl Denir?

İngilizcede hasta olduğunu belirtmek ‘’İngilizce hastayım’’ demek için pek çok farklı kalıp kullanılmaktadır. Bunlardan en yaygın olanları aşağıdakiler gibidir:

  • I am ill.

Türkçeye ‘’Ben hastayım’’ olarak çevrilen bu cümlenin ardından hastalığınızın ne olduğunu ayrıntılı olarak dile getirebilirsiniz.

  • I am under the weather.

‘’Under the weather’’ İngilizcede en yaygın olarak kullanılan ve Türkçede ‘hasta, keyfi kaçmış, sarhoş’ gibi anlamlara karşılık gelen kalıplardan biridir. ‘’I am under the weather. ‘’cümlesi ise, kişinin iyi hissetmediğini / hasta olduğunu ifade etmektedir. Bu cümlenin ardından tıpkı bir öncekinde olduğu gibi hastalık detaylandırılabilir.

  • I might be coming down with something.

‘’Come down with’’ ifadesi anlamına bakıldığında, Türkçede ‘hastalığa yakalanmak, yatağa düşmek’ gibi anlamlara denk geldiğini söylemek mümkündür. Bu cümlenin yerine, hastalığı nitelemek için ‘’I am coming down with a flu.’’ da denmesi mümkündür.

Ancak bu cümle anlam olarak genel bir hasta olma haline denk geldiğinden bu şekilde kullanılmıştır. Eğer kişi hastalığının ne olduğunu biliyorsa; bunu ikinci cümledeki gibi ‘’flu’’ kelimesiyle detaylandırabilmektedir. Hastalığın ne olduğundan emin olunmadığında ‘’something’’ kelimesiyle ifade etmek son derece doğrudur.  

Hastalığın bilinmesi halinde artık ‘’something’’ kelimesine ihtiyaç kalmamaktadır. Bunun yerine hastalığın / rahatsızlığın ismi de kullanılabilir. I have come down with a cold ya da I have come down with the stomach flu gibi cümleler örneklendirilebilir.

  • I caught a bug.

‘A bug’ İngilizcede hastalık için kullanılan informal bir ifade olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hasta olan bireyler, hastalığını ifade ederken bu kalıbı da kullanabilmektedir.  Ancak burada bilinmesi gereken önemli nokta, ‘a bug’ ifadesinin spesifik bir hastalığa işaret etmiyor oluşudur. Tıpkı ‘’I am ill’’ gibi genel bir hastalıktan bahsedilmiştir. Bir başka deyişle, a bug ifadesini herhangi bir hastalık ile ilişkilendirmek mümkün değildir.

  • I have been feeling very ill

Ill kelimesinin Türkçe karşılığı, daha önce ifade edildiği gibi ‘’hastalık’’tır.  Cümlede geçen ‘’I have been feeling’’ yapısı ise zaman kipi olarak devam eden bir sürece atıf yapmaktadır. Yani hastalık eyleminin geçmişten başladığını ve şu anda da hala devam ettiğini söylemek mümkündür.  Bu cümle ile ilgili olarak: ‘’Bir süredir kendimi çok / epey hasta hissediyorum.’’ gibi bir çeviri yapılabilir.

İngilizce Hastalıklar ve Türkçe Karşılıkları

İngilizce hastalık ne demek sorusunun yanıtı ‘’ disease’’ ya da ‘’illness’’ dır. İngilizcede hastalıklar listesi ise aşağıdaki gibidir:

  • Alerji: Allergy
  • Astım: Asthma
  • Ateş: Fever
  • Baş ağrısı: Headache
  • Sırt ağrısı: Backache
  • Diş ağrısı: Toothache
  • Karın ağrısı: Stomach ache
  • Kulak ağrısı: Earache
  • Boğaz ağrısı: Sore throat
  • Grip: Flu
  • Şeker hastalığı: Diabetes
  • Migren: Migraine
  • Miyop: Myopia
  • Romatizma: Rheumatics 
  • İshal: Diarrhea
  • Nezle: Cold
  • Öksürük: Cough
  • Baş dönmesi: Dizzy
  • Hapşırık: Sneeze
  • Kanser: Cancer
  • Tüberküloz: Tuberculosis
  • Kızamık: Measles
  • Suçiçeği: Chicken pox
  • Kalp hastalığı: Heart disease
  • Karaciğer hastalığı: Liver disease
  • Yemek zehirlenmesi: Food poisoning
  • Böbrek Hastalığı: Kidney disease
  • Felç: Stroke
  • Beyin Kanaması: Apoplexy
  • Alzheimer hastalığı: Alzheimer’s disease
  • Apandisit: Appendicitis
  • Astigmat: Astigmatism
  • Bademcik iltihabı: Tonsillitis
  • Bel soğukluğu: Gonorrhea
  • Böbrek taşı: Kidney stone
  • Boğmaca: Pertussis
  • Çocuk felci: Poliomyelitis
  • Cüzzam: Leprosy
  • Damar sertliği: Atherosclerosis
  • Demir eksikliği: Iron-deficiency
  • Deri kanseri: Skin cancer
  • Difteri: Diphtheria
  • Diş çürümesi: Tooth decay
  • Domuz gribi: Swine influenza
  • Epilepsi: Epilepsy
  • Fıtık: Hernia
  • Gece körülüğü : Night blindness
  • Göz tembelliği: Amblyopia
  • Guatr: Goitre
  • Halsizlik: Asthenia
  • İştahsızlık: Anorexia
  • Kabakulak: Mumps
  • Kansızlık: Anemia
  • Karbon monoksit zehirlenmesi: Carbon monoxide poisoning
  • Katarakt: Cataract
  • Kellik, saç dökülmesi: Alopecia
  • Kireçlenme: Arthritis
  • Kısırlık: Infertility
  • Kızamık: Measles
  • Kızamıkçık: Rubella
  • Kolera: Cholera
  • Körlük: Blindness
  • Koroner kalp hastalığı: Coronary heart disease
  • Kulak iltihabı: Ear infection
  • Kulak iltihabı: Otitis
  • Kurşun zehirlenmesi: Lead poisoning
  • Lösemi: Leukemia
  • Meme kanseri: Breast cancer
  • Menenjit: Meningitis
  • Mide iltihabı: Gastroenteritis
  • Mide ülseri: Stomach ulcers
  • Nasır: Keratoma
  • Nezle: Common cold
  • Raşitizm: Rickets
  • Sağırlık: Deafness
  • Şarbon: Anthrax
  • Sarıhumma: Yellow fever
  • Sarılık, Hepatit A, B, C, D, E: Hepatitis A, B, C, D, E
  • Şaşılık: Strabismus
  • Sedef hastalığı: Psoriasis
  • Siğil: Wart
  • Şişmanlık: Obesity
  • Sıtma: Malaria
  • Sivilce: Acne
  • Siyatik: Sciatica
  • Şizofreni: Schizophrenia
  • Tansiyon: Tension, blood pressure
  • Tetanos: Tetanus
  • Tifo: Typhoid
  • Tifüs: Typhus
  • Tümör, ur: Neoplasm
  • Ülser: Ulcers
  • Uyku bozukluğu: Sleep disorder
  • Uyuz: Scabies
  • Veba: Black Death / Plague
  • Verem: Tuberculosis
  • Yumru: Calculi
  • Zatürre: Pneumonia

İngilizce Tedavi İsimleri ve Anlamları

İngilizce tedavi isimleri ve Türkçe anlamlarını aşağıda görebilirsiniz:

  • Physiotherapy / Physical rehabilitation: Fizik tedavi
  • Operation: Ameliyat
  • Plastic surgery: Estetik operasyonu
  • Chemotherapy: Kemoterapi
  • Implant: İmplant
  • Root canal treatment: Kanal tedavisi
  • Immunotherapy: İmmünoterapi
  • Vaccine: Aşı
  • Transplantation: Organ nakli
  • Bypass: Bypass
  • Stem cell therapy: Kök hücre tedavisi
  • Radiotherapy: Radyoterapi
  • Acupuncture: Akupunktur
  • Laser Therapy: Lazer Terapi
  • Ultrasound: Ultrason
  • Manual Therapy: Manuel Terapi
  • Medicine: İlaç
  • Psychotherapeutic / Psychotherapy: Psikoterapi
  • Psychoanalysis: Psikanaliz
  • Tecar Therapy: Tecar Terapi
  • Vitamins: Vitamin
  • Electrotherapy: Elektroterapi
  • Ambulatory treatment: Ayakta tedavi
  • Hydrotherapy: Hidroterapi
  • Hot and cold applications on surface: Yüzeysel sıcak ve soğuk uygulamalar
  • Exercise: Egzersiz
  • Inpatient treatment: Yatarak tedavi
  • Magnetotherapy: Magnetoterapi

İNTER İNGİLİZCE

İNGİLİZCE KONUŞMA UYGULAMASI

  • Amerikalı native eğitmenlerle,
  • Seviyene uygun programla,
  • Seçtiğin eğitmenle seçtiğin saatte,
  • Konuşmak istediğin konuyla,
  • Her ders sonrası değerlendirmeyle
  • İNGİLİZCE KONUŞMAYA BAŞLA!
Android: İngilizce Konuşma Pratiği | iOS: İngilizce Konuşma Pratiği

2 thoughts on “İngilizce Hastalık İsimleri, Anlamları ve İlgili Cümleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İNGİLİZCE KONUŞMA UYGULAMASI